bulamadim:(
15-11-2019
Anayasa Mahkemesi 19/9/2019 tarihinde E.2018/105 numaralı dosyada, Yükseköğretim Kanunu’na eklenen, ilahiyat önlisans programından mezun olanlara ilahiyat fakültesi ve aynı programı uygulayan fakültelerde, eşdeğer alanlarda lisans tamamlama eğitimi imkânı sunan kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Dava Konusu Kural
Dava konusu kuralda; 2547 sayılı Kanun’un geçici 77. maddesinin yürürlüğe girdiği 18/5/2018 tarihi itibarıyla ilahiyat önlisans programından mezun olanlara ilahiyat fakültesi ve aynı programı uygulayan fakültelerde, eşdeğer alanlarda lisans tamamlama eğitimi imkânı sunulması öngörülmektedir.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle yalnızca ilahiyat önlisans mezunlarına yönelik olan kuralın eşitlik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu, ilahiyat önlisans mezunları dışındaki önlisans mezunlarının lisans tamamlamak için sınava girerken ilahiyat önlisans mezunlarına hiçbir şart aranmaksızın lisans tamamlama hakkı verilmesinin ayrıcalıklı bir durum yarattığı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
Kanunların kamu yararının sağlanması amacına yönelik olması, genel, objektif, adil kurallar içermesi ve hakkaniyet ölçütlerini gözetmesi hukuk devleti olmanın gereğidir. Bu nedenle kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini gözönünde tutarak kullanması gerekir.
Yükseköğretim kurumlarından olan fakültelere giriş ve yerleştirme esasları 2547 sayılı Kanun’da ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezî sınavlarla girilebilmektedir. Önlisans programlarında okuyan öğrencilere ancak ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde onunu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilmekte ve bunlardan sadece sınav şartını başaranlara lisans programlarına geçiş imkânı tanınmaktadır.
Dava konusu kuralla ilahiyat önlisans programından mezun olanlara diğer önlisans mezunlarından farklı bir düzenleme getirilmektedir. Bu bağlamda diğer önlisans mezunları bakımından Kanun’da öngörülen koşul ve sınırlamalar, ilahiyat önlisans mezunları hakkında uygulanmayacaktır.
Kuralın gerekçesinde ilahiyat önlisans mezunlarının bilimsel seviyelerinin yükseltilerek topluma hizmet sunma kapasitelerinin daha üst düzeye çıkarılmasının ve bunlardan kamuda çalışanların özlük haklarının iyileştirilerek, moral ve motivasyonlarının artırılıp din hizmetlerinin daha iyi şekilde ifa edilmesinin sağlanması amacı ile söz konusu düzenlemenin getirildiği ifade edilmiştir.
Lisans programlarına yerleştirme konusunda kurallar belirlenirken meslekî alanlar arasında sadece birinin seçilerek buna yönelik bazı istisnalar öngörülmesi ancak bunu gerektiren makul bir nedenin bulunması hâlinde adalet ve hakkaniyet ilkelerini ihlal etmez. Ülkemizde lisans eğitimlerini tamamlamak suretiyle bilimsel seviyeleri ve topluma hizmet sunma kapasiteleri arttırılabilecek, yine bu yolla özlük hakları iyileştirilerek moral ve motivasyonları yükseltilebilecek çok sayıda meslek alanı bulunmaktadır. Bu nedenle anılan gerekçenin bir meslek alanı ile ilgili farklı kural getirilmesinin makul bir nedeni olarak görülmesi mümkün değildir.
Öte yandan ülkemizde her yıl çok sayıda öğrenci bir lisans programına yerleşmek üzere Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan sınavlara girmekte ve bunların sadece belli bir kısmı anılan sınavı başararak lisans programlarına yerleşebilmektedir. Önlisans programlarına yerleşmek için de kural olarak sınav şartı aranmakla birlikte, bu sınavlar lisans programı sınavlarına nazaran başarılması daha kolay sınavlardır.
İlahiyat önlisans mezunları dışındakiler yönünden lisans programlarına yerleşmek için çok sayıda öğrenci ile yarışarak sınavda başarılı olma koşulu aranmaktayken, sadece ilahiyat önlisans mezunları bakımından aynı programa sınavsız ve kontenjan sınırlaması olmaksızın giriş istisnası tanıyan kural bu yönüyle de adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.